LEBENİYE ÇORBASI VE ELMAS HİKAYESİ

Malzemeler
300 gr kıyma
1 tane sogan ve sevdigimiz baharatlar
1 s.b aşurelik bugday
1 s.b. nohut
1 yumurta
1 kaşık un
yarım kilo yogurt
üzeri için tereyagı ve nane
Aşurelik bugday ve nohut akşamdan ıslatılır ve sabah haşlanır, Kıyma ve içine rendelenmiş sogan, salça,biber ve sevdiginiz baharatlar karıştırılır ve iyice özleştirilir, nohut büyüklügünde yuvarlanır ve haşlanmakta olan nohut ve bugdaya eklenir. Diger tarafta yogurt,yumurta ve un karıştırılır,önce soguk sonra ılık su konur ve azar azar çorbamıza eklenir ve pişmeye bırakılır, tereyagını kızartıp nane koyup pişen çorbamızın üzerine gezdiriyoruz ve tuzunu çorbamız biraz ılıyınca koyuyoruz AFİYET OLSUN:
NOT. İsterseniz köfteleri kızartıp çorbaya ilave edebilirsiniz.

Bu hikayeyi dinledigimde hoşuma gitmişti, bende sizlerle paylaşmak istedim.

ELMAS HİKAYESİ.
Afrikada yaşayan bir çiftlik sahibi kıtanın birçok yerinde elmas madenleri sayesinde zengin olan çiftçilerden söz edildigini duyar. İnsanlar elmasa hücum etmektedirler. Çiftçi bir süre sonra servet sahibi olmayı o kadar büyük bir hırsla ister ki, çiftligini başka bir çiftçiye satıp zenginlik ve mutluluk umuduyla yola koyulur. Yıllarca süren elmas arayışı sonunda bir şey bulamayınca vazgeçer. O kadar düş kırıklıgına uğrarki, sonunda kendini nehre atar ve bogulur.
Öykünün can alıcı noktası, çiftligi satın alan diger çiftçinin etrafta dolaşırken, derede parıldayan bir nesne görmesiyle başlar.Gidip onu aldıgında, büyüklügü ve göz alıcılıgı karşısında hayrete düşer. Onu evine götürür ve sergilemek için şömine rafına koyar.
Birkaç gün sonra çiftçiye uğrayan bir arkadaşı taşı görür ve nerede buldugunu sorar. Daha böyle birçok taşın oldugu derede buldugunu söyler çiftçi. Arkadaşı, çiftçinin şaşkınlık dolu bakışları arasında onun bir elmas oldugunu söyler. Çiftlik elmaslarla doludur. Kendini nehre atarak intihar eden çiftçi, zenginligi kendi toprağı yerine dışarıda aramıştır. Tüm kaynaklar oradadır halbuki. Düşleyebilecegi tüm zenginlik kendi bahçesindedir.Kendi topragında sahip olduklarına bakmak yerine dışarıya yönelmiştir.

Bu hikayeyi anlatan Gülseren hanıma teşşekürler.